Geçtiğimiz günlerde nprEd'in Unlocking Dyslexia yazı dizisini çevirmeye başlamıştım. (Disleksi: Milyonlarca insanda var ama Çok Azı Anlıyor ve Dislekside başarı ve hüsran hikayeleri) Bunun üzerine disleksiyi daha genel bir şekilde ifade eden ve sınırlarını anlatan bir yazıya gereksinim olduğunu düşündüm. Bu yazıda
Disleksi nedir?
Disleksi, Özgül Öğrenme Güçlüğü başlığı altında kategorize edilmiş, ortalama veya üstü zeka kapasitesine, gelişmiş soyut düşünme becerisine rağmen, yazma ve okuma becerilerinde sınırlılık, ihtiyacı olan eğitimi almasına rağmen düşük akademik başarı olarak yansıyan, nörolojik kaynaklı bir öğrenme güçlüğüdür.
İlk olarak 1896’da Morgan tarafından “kelime körlüğü” olarak tanımlanmıştır. Morgan yazma ve okuma becerilerinde sınırlılığı olan ancak matematiksel becerileri iyi olan bir öğrenci ile çalışması sonrasında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Daha sonra Kirk tarafından Öğrenme Güçlüğü kavramı kullanılmıştır. Öğrenme Güçlüğü kavramı, aslında bu bireylerin özel eğitime ihtiyaç duymayan bireylerden daha farklı öğrenme yöntem-tekniklerine ihtiyaç duyduklarını ifade eder.
Disleksinin erken belirtileri
Genellikle alan yazınında Özgül Öğrenme Güçlükleri (disleksi, diskalkuli, disgrafi) erken belirtileri benzer olarak gösterilir, bu yazıda da 2013 Celebral Palsy Symposium‘da ve İnönü Üniversitesi’nde yayınlanmış bir makalede belirlenmiş olan belirtileri tekrar edeceğiz;
- Geç konuşma
- Nesneleri isimlendirmede güçlük yaşama
- Sözcük-hece çevrimi yapmak (mavi-vami veya sifon-fison)
- Harf-ses ilişkisini öğrenmede güçlük
- Kimi harflerin ters yazımı
- Dikkat-konsantrasyon sorunları
- Yer-yön kavramlarını karıştırma (Sağ-sol, aşağı yukarı)
- Dizi bellekte gecikme (Sıralı kelimeleri saymakta zorluk, günler, aylar, alfabe vb.)
- Motor bozukluklara bağlı olarak sakarlık. (Yaş arttıkça ve motor beceriler desteklendikçe dislektik çocukların yetkinleştiği belirtilmiştir.)
Disleksinin tedavisi nedir?
Disleksinin belirlenmiş, net bir tedavisi yoktur. Erken tanılama, yoğun eğitim, olumlu aile-çevre ortamı bireyin sorunları aşmasında en çok etkisi olan etmenlerdir. Becerilerin geliştirilmesinde bireyin iyi tanınması, disleksiye diğer bozuklukların (Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu vs.) eşlik edip etmediğinin bilinmesi ve buna göre nitelikli bir eğitim sunulması oldukça önemlidir.
Erken tanı önemlidir
Dislekside erken tanı, çocuğun akademik başarıya ulaşması ve olumlu bir kişilik geliştirebilmesi açısından kritik önem taşır. Aile, veya öğretmenler genellikle ilköğretim döneminde bozukluğun farkına varırlar. Ancak ilköğretim dönemi, dislektik bireyin eğitim çalışmalarına başlamak için geç olabilir. Öğrenci bu süreçte, düşük akademik başarı sebebiyle okula ilgisizleşebilir, sosyal ilişkileri bozulabilir, olumsuz bir benlik geliştirebilir. Bu sebeple ailelerin ve okul öncesi öğretmenlerinin konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve erken dönem belirtilerini izlemeleri gerekir.
Ne yapmalı?
Disleksi zaman içerisinde bireyin kendi kendine aşabileceği bir güçlük değildir. Eğer birey tanılanmaz ve bu yönde destek eğitimi almazsa yaşam kalitesini düşürecek birçok etkenle karşı karşıya kalma riski altındadır. (Girişte bahsettiğim yazılarda dislektik olduğunu yetişkinliğinde farkeden insanların söyledikleri de yer alıyor.) Bu yüzden eğer bireyin dislektik olduğu düşünülüyorsa, öncelikle bir psikiyatrist tarafından tanılanması gerekir. Tıbbi tanı aile öyküsü, eğitim öyküsü ve kimi testler sonucunda alınır. Tıbbı tanı alındıktan sonra bireyin ihtiyaçlarına göre hazırlanmış bir Bireysel Eğitim Programı (BEP) çerçevesinde eğitim-destek alması sağlanır.